ENGELLİLER İÇİN
BANGKOK
Bangkok Genel
Uzun süren bir aradan ve uzun süren
hazırlıklardan sonra dünyanın en çok ziyaret edilen şehrine gitmek zor da olsa
kısmet oldu. Zor oldu diyorum zira pass biletle seyahat ettiğimden boş uçak
bulmak bayağı sorun oldu. 2. Denememizde zor da olsa son iki koltuk bize nasip
oldu.
Hemen söyleyeyim bu en uzun uçak
yolculuğum oldu. Bir daha bu kadar uzun yolculuğu göze alır mıyım gerçekten
bilemiyorum. 11 saat bir koltukta oturmak (hem de bir engelli olarak) her
babayiğidin harcı olmasa gerek. Bu nedenle de değerli Fizik tedavi doktorum
profesörden epey fırça yedim. Emekli bir insan olarak first class’tan bilet
almamız (genellikle) imkansızdır. Yani tekerlekli sandalyeli arkadaşlarımın
firs class’tan bilet alacakları imkanı yoksa dikkatli olmalarını tavsiye
ederim.
Bangkok'un popüler turistik
mekanlarının çoğuna engelli ve tekerlekli sandalye kullananlar erişebilir. Bununla
birlikte, rampa veya asansör eksikliği nedeniyle bazı cazibe merkezlerine
erişilemez. Her cazibe merkezi için
tekerlekli sandalye erişimine en yakın BTS, MRT veya ARL istasyonu
belirtilmiştir. Daha yakın bir BTS istasyonu olabileceğini lütfen unutmayın,
ancak her durak tekerlekli sandalye kullanıcıları için erişilebilir
olmayabilir. Bunu da unutmayın.
“Gitmek mi zor, kalmak mı zor” denir
ya hani işte tam öyle bir durum yaşadım. Uzak doğu planımda hep vardı, en ucuz
yer olarak da Bangkok görünüyordu. Çok uzun bir yolculuk olması bir yana,
pahalı bir yer olmadığına ve göre ve en çok ziyaret edilen şehir olduğuna göre
en isabetli seçim burasıydı.
Ama önemli bir sorun vardı, Bangkok
okuduğum notlara göre engelliler için hiç de uygun bir yer olarak görünmüyordu.
Haklılarmış gerçekten bilhassa tekerlekli sandalye için her yönü ile zordan da
öte bir şehir. Bangkok'taki
kaldırımların çoğu tekerlekli sandalye kullananlar için önemli erişilebilirlik
zorlukları sunuyor. En yaygın sorunlar, kaldırım kesintileri ve rampaların
olmaması, genel bakımsızlık, büyük kalabalıklar ve çukurlardır. Tekerlekli
sandalye kullananların kaldırım geçilebilir hale gelene kadar kara yoluna kısa
bir mesafe girmeleri gerekecektir. Manuel
tekerlekli sandalyedeyseniz, mümkün olan en kısa sürede kara yolundan çıkın.
Oldukça cesur bir gezginim ve
tekerlekli sandalyeyi aktif bir kara yoluna götürürken çok dikkatli olmanız
konusunda sizi tekrar uyarıyorum. Bunu yapmakta rahat değilseniz, Bangkok
ziyaret etmeniz için en iyi şehir olmayabilir. Tayland, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları
Sözleşmesi'ne (UNCRPD) imza atmış ve kaldırımların erişilebilirliği yavaş yavaş
gelişiyormuş. Şehrin daha gelişmiş ve turistik bölgelerindeki yaya yollarına
genellikle erişilebilir olsa da bu her yerde doğru değil.
Kaldırım yok veya varsa bile kullanmak
cambazlık istiyor. Yoldan gitmek ise daha da zor bir maharet istiyor. Nedeni
deliler gibi kullanılan yüzlerce motosiklet yoğunluğu. Her an biriyle burun
buruna geliyorsunuz.
Ama adamların hakkını yemeyeyim müthiş
maharetli kullanıyorlar, bir de sağ olsunlar nerde görseler hemen yardıma
koşuyorlar. Zira kaldırımlara çıkmak ve inmek bol kuvvet istiyor.
Engelliye uygun otel bulma burada da
sorun. Bu nedenle merkezi bir yerde engelliye uygun otel bulmak için iyi bir
ödemeyi göze almak gerekiyor ki oda bizde bayağı sınırlı. Merkezi yerlerin
özelliği engelliye uygun olan metro ve tren hatlarına yakın olması. ama o da
fazla çözüm değil, zira şehrin gezilecek yerleri eski bölgelerinde ve oralara
metro hatları ulaşmıyor. Şehre üç bağımsız demir yolu ve metro ağı hizmet vermektedir: BTS Skytrain, MRT metrosu ve Bangkok
Uluslararası Havalananına (BKK) çift yönlü hizmet veren ARL.BTS Skytrain,
şehrin içinden geçen yükseltilmiş bir tren sistemidir. Skytrain'e tekerlekli
sandalye kullananlar için istasyonların bazılarında erişilebilir, ancak hepsinde
değil. BTS iki hattan oluşuyor: Sukhumvit ve Silom hatları. (Belirttiğim gibi
her durak uygun değildir, gitmenize yakın bu durakları tespit ediniz, zira
halen çalışmalar devam etmektedir.)
Sukhumvit ve Silom BTS hatları
arasındaki tek transfer istasyonu Siam istasyonu'dur. Bu istasyona tamamen
erişilebilir ve asansörlerle donatılmıştır Bangkok MRT metro (Metro) engelli
erişimine sahiptir ve tüm istasyonlarda asansörler vardır. Talep edilmesi
halinde engelli yolculara yardım sağlanmaktadır. Trenlerde tekerlekli
sandalyeler için kilitler var . MRT sistemi, bir dizi
istasyonda BTS Skytrain'e bağlanır .
Otobüs derseniz zaten aklınızdan bile
geçirmeyin, hem eski, hem tıka basa dolu ve hem de donatımı engelliye uygun
değil. Bir defa olsun binemedik. Halk
otobüslerine tekerlekli sandalye kullananlar erişemez.
Kaldırım uygun değil, yol uygun değil
metroda olmayınca tek çare kalıyor taksi. . Engelliler genellikle şehirlerde
taksi ile seyahat etmek zorundadırlar. Bununla birlikte, tekerlekli sandalyeye
bağlı bir müşterinin arabalarına girip çıkmasına yardımcı olmak için çok az
taksi şoförü deneyimli veya eğitilmiştir.
Taksi deyince orada duralım. Bir defa
taksiler tekerlekli sandalyelileri fazla sevmiyorlar bu bir. Tarife diye bir
şey yok bu iki. Bir de kazık atmayı çok seven şoförleri de katarsanız niye
orada durduğumuzu anlamışsınızdır sanırım. Kazık yemeyi göze aldık almasına ama
gene de adamlar sizi almak istemiyorlar. Bagajlarında gaz depoları olduğundan
(tüm taksiler gazla çalışıyor.) sandalyeyi koymak zor oluyor. Mecburen arka
koltuğa koymak zorunda kalıyorlar. Yani 3 kişi seyahat ediyor olsanız taksiye
binmeyi hiç düşünmeyin. Bu nedenle kafanızdaki en önemli sorun taksi bulabilir
miyim oluyor. En iyi çözüm, biz biraz geç fark ettik, taksiyi çağırmak. Onlarında
kendine has uygulamaları var, (Bizim Uber benzeri). Otelinizden önce bunu
öğrenin derim. Bizim gibi uzak bir oteldeyseniz beklemeyi göze almalısınız.
Zira Bangkok’un trafiği İstanbul’u bile mumla aratır.
Baştan sizin durumunuzu
bilmediklerinden gelmiş oluyorlar, bu nedenle de yan çizemiyorlar. Hem de
tarifelerini baştan bilebiliyorsunuz. Yalnız uzak olmanızın bir avantajı gelen
taksilerin boş dönmektense sizi almak daha işlerine gelebiliyor. Bu nedenle
genelde şehre gidişler de otelin önünde taksi beklemek uygun olabilir.
Yalnız
binmeden önce mutlaka fiyatta anlaşın, yani iyi pazarlık yapın. Yoksa vahim
sonuçlarla karşılaşırsınız benden söylemesi. Bangkok'ta tekerlekli sandalye
asansörleri / rampaları bulunan sınırlı sayıda erişilebilir tekerlekli sandalye
taksi minibüsü mevcutmuş, mevcutmuş diyorum zira ben hiç kullanmadım. Ayrıca
Normal taksilerden önemli ölçüde daha yüksek bir fiyatlarla hizmet verdiklerini
de göz önünde tutun.
Havaalanı - şehir ulaşımı rahat, rahat bir tren yolculuğu
ile sorunsuz merkeze geliniyor. Bilet paraları uygun. Havalimanı’ndan
tekerlekli sandalye erişimine uygun tek toplu taşıma seçeneği, Havaalanı
Demiryolu Bağlantısı veya ARL'dir. Havaalanı
Demiryolu Bağlantısı veya ARL, Suvarnabhumi Uluslararası Havaalanı'na (BKK)
hizmet vermektedir. Arl'nin tüm istasyonlarına tekerlekli sandalye ile
erişilebilir olsa da, her istasyondaki erişilebilirlik seviyesi değişir.
Manuel
tekerlekli sandalyeler, yardım etmekten mutluluk duyan istasyon personelinin
yardımıyla bu sorunu çözülmektedir. Bu tren servisi BTS yükseltilmiş tren ve
MRT metro sistemine bağlanır. Birde şunu
belirteyim, gerek metro ve gerekse tren ve raylı sistem de hizmet 4/4 lük.
Bangkok’a yakışmayacak derece de! Kaliteli.
Her aşamada yardımcı oluyorlar, hemen yanınızda biri bitiyor ve sizi araca
bindirene kadar yanınızdan ayrılmıyorlar.
Alış veriş için belli markalar
konusunda uygun bir şehir değil, fiyatlar aşağı yukarı bizimle ayni. Ucuz tek
şey i-phone telefon. Türkiye’den buraya sırf bu telefonu almak için gelenler
oluyormuş. Bilhassa indirimli bilet bulabilenler için. Diğer markalarda pek
fark yoktu. Ama yerel eşyalar konusunda uygun fiyatlar olabiliyor. Ama en
önemli alış veriş kuralı iyi bir pazarlık yapmak. Böylece bilhassa yerel
pazarlarda uygun fiyata bir şeyler alabilirsiniz. Gerekirse 15 dakika harcayın ama ürünü satıcının
dediği rakamdan almayın.
Yemek konusu bu
yazı dizisinin konusu olmadığından fazla değinmeyeceğim ama ayrı bir yemek
kültürü var. Her yerde yemek satan tezgahlara rastlayabilirsiniz. Sanırım
burada yaşayanlar evlerinde yemek yapmıyorlar.
Masaj salonları
ile ünlü şehirde her yerde bunlardan bolca var. Kalitelisi de var kalitesizleri
de. Biz buraya gelmişken bir seans yapalım dedik. Ama kalitesiz yerleri biz
tercih etmedik (salgın da bunda bir nedendi) , kaliteli yerler de bizi tercih
edilmedik. Sanırım ayakkabı ile girilmeyen yerler olduğu için tekerlekli
sandalyeyi içeri almak istemediler. İlla la yaptıracağım derseniz kalitesiz
yerleri tercih etmek zorundasınız.
Buraya gelmek için en uygun dönem Kasım-Şubat ayları arası olacaktır. Bu aylarda bölgeye çok az yağmur
düşmekte ve sıcaklıklar ortalama seviyede olmaktadır. Diğer aylarda gelirseniz
hatırı sayılır(öyle böyle değil) bir
sıcağı göze almalısınız.
Aşağıda gezi
notlarını yazarken, gün gün yazmaya özen gösterdim. Bu da sizlere gezi planınız
için yardımcı olacaktır.
1.GÜN
KHAO SAN ROAD
Bangkok’a geldiğimiz ilk gün ilk gittiğimiz yer
burasıyı. İlk planımızda buraya yakın başka yerler de vardı ama otele geç
ulaşmamız ve gezilecek mekanları genelde saat 4 de kapanması nedeniyle buralara
gitmemiz mümkün olmadı.
Bu cadde, kaldırımlarını kaplayan uygun fiyatlı
yeme-içme ve konaklama mekanları sayesinde sırt çantalı gezginler için kentin en
önemli noktası haline gelmiş.
Biz akşamüstü geldiğimiz için hem gündüzünü hem de
gecesini doya doya yaşadık.
Tay mutfağının en eşsiz lezzetlerine oldukça cüzi
fiyatlar ödeyerek ulaşabilirsiniz. Bizde akşam yemeğini burada yedik ve tay mutfağı
ile burada tanıştık. Fiyatlar uygun geldi.
Tekerlekli sandalye için uygun düz bir cadde. Zaten
genel olarak şehir düz bir alana kurulu
Khaosan Road Bangkok
gezilecek yerler listesinde sizin için önerebileceğim ilginç, kozmopolittir ve
canlı bir yer. Bu sokak birçok milletten insan ve gezgini buluşturan ortak bir
şenlik yeri gibi. Gözüme çarpan bir
tuvalet göremedim ama mutlaka vardır.
Cadde de her yerde
olduğu gibi bol bol masaj yerleri var. İlk gün olduğu için düşünmedik, ondan
sonrada da yukarıda belirttiğimiz gibi kısmet olmadı.
Gene burada çok
kullanılan ulaşım aracı olan Tuk-Tuks’lara da binemedik. Zira tekerlekli
sandalyeli engelli için uygun değildir. Ben de yanında poz vermekle yetindim.
Bayağı da süslü bir örnek.
Khaosan Road Bangkok’un gidilip görülmesi gereken çok
hareketli ve renkli yerlerinden biri. Tekerlekli sandalye için de uygun. Bence
gezmeden dönmeyin.
2.GÜN
ALTIN
BUDA HEYKELİ (WAT TRAMİT)
Dünyanın
en büyük Altın Buda Heykeli Wat Tramit Tapınağı’nın
içerisinde yer alıyor. Tapınağın içerisindeki Sukhothai stili heykelin 700
yıldan fazla bir süre önce yapıldığına inanılıyor. Bangkok’ta
gezilecek yerler arasında en öne çıkan yerlerden. Tapınakta yer alan Altın
Budha heykeli, dünyanın en büyük saf altın Budha heykeli. 3 m yüksekliğe 5,5
ton ağırlığındaki 18 ayar som altından yapılmış. Süslü tapınağı, Guinness Rekorlar Kitabı
tarafından dünyanın en büyük altın Buda heykeli olarak
tescillenmiş.
Yüksekliği
5 metreye yakın olan ve yapımında 5 buçuk ton altın kullanılan eser, Burmalı
savaşçılar tarafından çalınmasın diye uzun yıllar önce beyaz alçı ile
kaplanmış. Özgün hali, 1955 yılında günümüzdeki yerine taşınırken kazara
düşürülmüş.
Bangkok
gezimde en üzüldüğüm mekan burası oldu. Saat beşte kapanan tapınak için aslında
vaktine o bölgede olduk. Ama biraz de eşimin yanıltmasıyla gidiş yolundaki bir
sunak bizi yanıttı.
Orayı altın
buda niyetle gezerken vaktimiz boşa gitti ve yanlışlığı fark edip yolun hemen
karşısındaki koca tapınağa (koca tapınağı fark edememek büyük talihsizlik ve
hataydı) gittiğimizde ise maalesef mekan ziyarete kapanmıştı.
Çin
mahallesine çok yakın olan ve Göz alıcı güzelliğe sahip heykel tapınağın 4.
katında sergileniyormuş L.
Yapının 2. katında ise yerel tarih ve Çin’in geçmişi hakkında bilgiler
edinebileceğiniz bir müze faaliyet gösteriyormuş.
Aslında
gittiğimiz tüm tapınaklarda olmayan mekanik ve tekerlekli sandalye ye uygun asansör
burada vardı. Yani ulaşmak çok rahattı. Ama kısmet değilmiş. Bizde tapınağın
önünde resim çekmekle ve o anda düzenlenen bir ayini seyretmekle yetindik.
Burada
bir tuvalet ve her ne kadar yetersiz de olsa engelli tuvaleti mevcut. Bu mekana
mutlaka gidin (ama saatini kaçırmadan) ve benim içinde doya doya gezin.
Şimdilik resimlerle idare edin.
ÇİN MAHALLESİ
Bangkok gezimizde gezme imkanı bulduğumuz bir
mekanda Çin Mahallesi. Burası New York’tan sonra gezdiğim ikinci Çin Mahallesi.
Altın Buda Heykelinin bulunduğu Wat Traimit’e ev sahipliği yapan Çin Mahallesi, özellikle Uzak Doğu’ya
özgü lezzetlerin tadına bakmak isteyen gastronomi tutkunları için mutlaka
ziyaret edilmesi gereken yerler arasında sayılıyormuş. Egzotikliğini
koruyan, renkli, kalabalık, dar sokakları, sokakta pişen yemekleri, Çin’den
gelen ürünlerin satıldığı dükkanlarıyla Bangkok gezilecek yerler arasında.
Dünyadaki Çin Mahallelerinin en büyüklerinden biri Gündüzleri şifalı olduğuna
inanılan bitkileri ve hediyelik eşyaları satan tezgahlara denk gelebilirsiniz.
Ancak mahalleye ilgiyi asıl arttıran unsursa gece pazarı. Gün boyunca faaliyet gösteren
satıcılar yerlerini müşterilerine otantik ve ağız sulandırıcı lezzetlerle dolu tezgahlara bırakıyor.
Mahalle
tekerlekli sandalye için uygun düz bir alanda yer alıyor. Kalabalık olması
işimizi biraz zorluyorsa da sonuçta gezebiliyorsunuz. Buraya gün batarken
gittiğimiz için gündüzünü de gecesini de görme imkanımız oldu. Akşam yemeğini
burada değişik bir Çin yemekleri yedik. Salaş masa ve sandalyelerden oluşan
onlarca yemek yerleri var. Fiyatlar uygun sayılır.
Şubat
ayının ilk haftasında burada olduğumuzdan, Çin Yeni Yıl Kutlamaları çerçevesinde yapılan
süslemeleri de görme imkanımız oldu. Rengarenk ışıklandırmalar ve süslemeler
mahalleye güzellik katıyor.
Niye gideyim derseniz, özellikle önünde uzun
kuyrukların oluştuğu birbirinden farklı çok sayıdaki sokak satıcılarını bir
sebep olarak gösterebilirim. Zira burası en çok sokak satıcılarıyla meşhur! Hem
uygun fiyatlı hem de çok lezzetli yemekler sunuluyor.
Gitmişken ve de Wat Traimit’e nasıl olsa
gidecekseniz çok yakınında olan bu mahalleye de gidip hem ortamı yaşayın hem de
akşam yemeğini burada değişik Çin yemeklerini yiyerek geçirin. Tuvalet gözüme
çarpmadı, olsa bile hijyen aramayın.
SİAM MEYDANI
Otantik mekanlar yetti artık modern olanakların ön
planda olduğu yerlerde görelim derseniz rotanızı sizlere kentin cazibe
merkezlerinden birisi sayılan Siam Meydanı‘na çevirebilirsiniz.
Siam Paragon, MBK Center, Siam Square
One (hepsi tekerlekli sandalye erişimine uygun) )gibi
birçok alışveriş kompleksi meydana birkaç adım uzaklıkta faaliyetlerini sürdürüyor.
Şehrin AVM’leri çoğunlukla Siam Meydanı’nda ve alışveriş tutkunlarını bekliyor.
Mağazalara, restoranlara ve daha fazlasına ev sahipliği yapmakta. Tüm bu imkanların yanı sıra kentin geri kalanında olduğu gibi burada da sokaklara tezgah açan satıcıları görebilirsiniz.
Metro
ve tren ile ulaşımı çok kolay olan alana yakın imkanlarınız dahilinde bir otel
bulursanız iyi edersiniz derim. İbis Bangkok Siam iyi bir seçim olabilir, engelliye de oldukça uygun, biz
engelliye tam uygun otel aradığımız için bu oteli seçmedik ama (bilhassa ulaşım
zorluğu nedeniyle) pişman olmadık değil.
Alışveriş seçeneklerinin sadece AVM’lerle kısıtlı
olduğunu söylemek doğru olmaz çünkü burada tezgahlardan dükkanlara kadar çok
sayıda yer bulmanız mümkün. Her stile uygun ürün var. İster modern ister özel
tasarım ya da yöresel ürünlere yönelin; bu kadar çok seçeneği üstelik çoğu kez ekonomik fiyatlarla satın alabilmek oldukça keyifli.
Erişimi uygun olan, Siam Meydanı özellikle alışveriş
sevenlerle birlikte eğlence arayışı içinde olanlara da hitap ediyor. 7/24 canlı
bir şehir olmasıyla da ünlenen Bangkok’un en dinamik yerlerinden birisi.
Akşamları canlı konserler düzenleniyor.
Meydanda eğlenmek ve güzel vakit geçirmek için hemen
her şey var. Karaoke barlar, popüler gece kulüpleri, restoran-kafeler meydanın
canlılığını artırıyor. Alış veriş şart değil, Sadece gezip dolaşma niyetiniz
varsa da gidip görülesi gereken bir meydan.
AVM. lerde kaliteli engelli tuvaletler bulunuyor. Yemek katlarında ise
yok yok. Devasa alanı kapsayan mekanda masa bulmak bilhassa yoğun günlerde
beklemek gerektiriyor. Ne yiyeceğinize kara vermek ise ayrıca bir sorun .
Siam Paragon
Siam meydanında yer alan bu Tayland’ın en büyük
alışveriş merkezlerinden biri olan Siam Paragon’da 15 dev ekranlı sinema, Sea
Life Bangkok Ocean World, sergiler, Thai Sanat Galerisi, konser salonu,
birbirinden çeşitli konsepte restoran ve çok sayıda mağaza… Bunların hepsini
bulacaksınız.
AVM konseptini seven ve Tayland’ın en özel alışveriş
merkezlerinden birini görmek isteyen gezginler için Siam Paragon ideal bir mekan.
Her AVM.de olduğu gibi burasıda engelli erişimine uygun ve kaliteli engelli
tuvaletler bulunmakta.
Yemek katı zeminde yer alıyor ve her çeşit yemek
bulmak mümkün. Bir akşam üstünü buraya ayırıp, hem mağazaları gezme ve hem de
kaliteli yemek yeme imkanını bulabilirsiniz. Alış veriş için uygun mu, değil.
Fiyatlar Ülkemizden farklı değil.
3.GÜN
GRAND PALACE (Tayland Kraliyet Sarayı)
Gezimizin ve Bangkok’un en önemli mekanı, zaten barındırdığı göz
kamaştırıcı detaylar nedeniyle Büyük Saray, Tay kültürünü anlamak
isteyen gezginlerin Bangkok gezilecek yerler listelerinin ilk sırasında
kendisine yer buluyor. 150 yılı aşkın bir süre boyunca Tay kraliyet ailesine ev
sahipliği yapan, 100’den fazla binadan oluşan kompleks bir yapı
Yollar, Çimler ve bahçeler tekerlekli
sandalye erişimine uygundur. Engelli ve tekerlekli sandalyeli engelliler buraya
ulaşmak için en uygun ulaşım taksi kullanmak. Zira en yakın metro istasyonundan
uzun bir yürüyüş yapmak gerekir. Tekerlekli
sandalye erişimine uygun tuvaletler bulunmakta olup, Yerleri Müze haritasında açıkça
gösterilmektedir
Zümrüt
Buda Heykeli‘nin bulunduğu tapınak, dış avluda en çok ilgi çeken
yapı konumunda. . Bangkok’un en önemli tapınağı olan Zümrüt Budha Tapınağı (Wat
Phra Kaew), Tay sanatının incelikleriyle bezeli muazzam bir mimariye sahip
Budizm’in en önemli sembolü olan Zümrüt Budha Heykelini de içerisinde
barındırıyor. Burası ile ilgili notları kendi başlığında inceleyeceğiz.
Sarayı
ziyaret etmek isterseniz, giyim kurallarına uymanız gerekiyor. İçeriye askılı
elbise ya da şort ile girmek yasak bu yüzden tavsiyem çantanıza ekstra kıyafet
koyun. Bu konuda sıkı bir denetim var. Kiralama sırası vb ile uğraşmak yerine
çantanızdan çıkartacağınız kendi elbisenizi giyebilirsiniz.
Taksi
sizi tapınağın kapısına kadar götürmüyor. Biraz mesafe kat etmek gerekiyor. Ama
düz ve rahat bir yol, tekerlekli sandalye için çok uygun.
Zaten mekanın her yerine ulaşmak kolay, düz
bir alanda bulunuyor. Ancak mabetlere girmek mümkün değil, tapınakların
heybetine uygun merdivenlerden çıkmak mümkün değil, dışarıdan görebildiğin
kadarı ile idare edebildim. Bazı notlarda merdivenleri tırmanmak için yardımcı
olunduğunu okumuştum ama böyle bir niyeti olanlara rastlamadım.
Zümrüt
Buda Heykelinin bulunduğu tapınağına girmek için basamakları nispeten az olan merdiven
başında bekledim, bir iki kişi pek memnun olmasalar da yardım etmek zorunda kaldılar.
Eh o kadarda zahmetimiz dokunsun yani. Ta Türkiye’den geldik. Ancak sadece
tapınağın etrafında gezebildim. Tapınağın içine girmek için fazla merdiven
olduğundan, insanları zor sokmak istemedim. Dışarıda bulunan pencereden
olabildiğince içeriyi görebildim.
Gezmek
için en az yarım gününüzü ayırmanız gerekiyor. Ziyaret Saatleri: 08.30-15.30
arasında Giriş Ücreti: 500 Baht. Bu bölgede bir gününüzü geçirebilirsiniz. Biz
gücümüz yettiğince her yeri gezmeye çalıştık.
Zümrüt
Buda Tapınağı - Wat Phra Kaew
Eski
Kraliyet Sarayı’nı anlatırken adından bahsettiğim Zümrüt Buda Tapınağı veya
yerel dildeki ismiyle Wat Phra Kaew, Budistler için en önemli dini yapı
konumunda. Sarayın en kutsal ve değerli yeri. Bangkok’un en
önemli tapınağı olan Zümrüt Budha Tapınağı, Tay sanatının incelikleriyle bezeli
muazzam bir mimariye sahip Budizm’in en önemli sembolü olan Zümrüt Budha
Heykelini de içerisinde barındırıyor.
Tapınağın
inşasına 1785’de Kral I. Rama’nın emri ile başlanmış. Dini yapıyı yerel halkın
gözünde önemli hale getiren heykel ise 1444 yılında yekpare
zümrüt blok üzerine oyulmuş. Yalnız geçmişte sadece kralların dokunabildikleri
66 santimetre yüksekliğindeki orijinal heykelin yerine günümüzde ziyaretçilere
birebir kopyası gösteriliyor.
Ama
resimlerde de gördüğünüz gibi 20 basamakla ulaşılan mekanın içine girmek mümkün
değil. Görevlilerin gözünün içine baktım ama oralı bile olmadılar. Bir de
buranın halkı için yardımsever diyorlar, sakın inanmayın. Ancak tapınağın
çevresine girmek için gereken daha az sayıdaki basamaklar için biraz uyanıklık
yaparak merdiven başına kadar geldim. Oradaki görevli ve diğer turistlerin
yardımı ile oraya ulaştırıldım. Biraz zorlandılar ama ne yapalım buraya kadar
geldik biraz yardım etsinler. Ama yukarıda belirttiğim gibi 20 basamak için bu
girişimde bulunmam söz konusu olamadı.
Aslında
dışardan tapınağın içi ve çakma heykeli görmek mümkün. Zaten içinde resim
çekilmiyor. Eşim çaktırmadan bir iki kare yakalamış. Aslında tapınağın dışı
görülmeye değer, müthiş bir yapı. Üç girişi bulunan ve tapınağı çevreleyen
duvarlarında Ramakian efsanesini betimleyen resimlerin yer almakta
Siz
giderseniz- ki mutlaka gideceksiniz, kısa merdivenlerden mutlaka çıkma
gayretini zorlayın. 20 basamak için de zorlayın diyemiyorum. Ama yanınızda
seyahat ettiğiniz güçlü insanlar varsa ulaşabilirsiniz.
YATAN BUDA HEYKELİ (WAT PHO TAPINAĞI)
İçerisinde
verilen meditasyon, geleneksel masaj eğitimleri ve antik dönemde
gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar nedeniyle kimi kaynaklarca ülkenin ilk
üniversitesi olarak adlandırılan Wat Pho Tapınağı, sahip olduğu dev
boyutlardaki Yatan Buda Heykeli nedeniyle yıl boyunca yoğun ilgi
görüyor.
Giriş
ücreti 100 baht ama bizi gören görevli yolu açarak bizi içeri aldı bizde
böylece buraya bedava girdik. Sizde ayni yolu deneyin.
Mekan
geniş ve tekerlekli sandalye ye uygun. Uygun olmayan eşiklere de rampa
koymuşlar yani az bir destekle burada sorunsuz bir şekilde gezebilirsiniz.
16.
yüzyılda kurulan tapınağın içerisine 1800 yılında
yerleştirilmiş altın kaplama heykel, 46 metre uzunluğa ve 15 metre yüksekliğe
sahip. Heykele ilgiyi artıran detaylarsa uzunluğu 5, yüksekliği 3 metre olan
ayak tabanlarında yer alıyor. ve ayaklarının altına döşenmiş 108 tane sedef
taşlı sembol. Yatan Buda Heykelinin ayrıntılarına indikçe merakınız daha da artacak
çünkü her bir detayı çok ince işçiliği ve büyük bir özeni yansıtıyor. Eserin bu
kısmına sedef taşlar kullanılarak olumlu kabul edilen 108 eylem ve sembol
işlenmiş. Bu arada 108 sayısının da bir anlamı var; uğurlu kabul
ediliyor. Heykelin etrafında da 108 adet bronz kase var. Siz de eğer anıtı
ziyaret ederseniz çok sayıda turist gibi dileğinizi dileyip kaseye para
atabilirsiniz. Heykelin cam kristal süslemeleri ise göz kamaştıracak
kadar güzel.
Burada
da tapınaklarda olduğu gibi merdiven belası var. Ama Büyük mabette (birbirine
yürüyüş mesafesinde) Zümrüt buda mabedine girememiş olmanın hırsıyla, her şeyi
göze alarak merdiven başına geldim ve yardım bekledim. Zorla da olsa sağ olsun
dünyalı hemşehrilerim yardımlarını esirgemediler J Ayni zahmeti çıkarken de esirgemediler. Tapınağın içi
tekerlekli sandalye ye uygun. Heykel muhteşem, mutlaka şansınızı zorlayın ve
içeriye girin.
Tarih,
bilim ve edebiyat alanlarında bilgiler içeren 1.360 mermer levhanın bulunduğu
tapınağa yaklaştığınızda duyacağınız ses, ziyaretçilerin 108 bronz kaseye para
atmasından dolayı oluşuyor. Şans getirdiğine inanılan bu eylem sonucunda
toplanan para tapınağın ve heykelin bakımına harcanıyor.
Yatan Buda Heykeli Nirvana’ya ulaşmış Buda’yı temsil
ettiği için de büyük bir öneme sahip.
Ayrıca anıtın bahçesinde de gezip görebileceğiniz resimlerden
de göreceğiniz gibi çok sayıda muhteşem bina, heykel ve alan var. Tuvaletlerde
mevcut. Grand Plaza’ya yürüyüş mesafesinde olduğundan bu iki yeri gezi
planınızda ayni güne sığdırabilirsiniz. Ve mutlaka bu tapınağı ziyaret edin.
ŞAFAK TAPINAĞI (WAT ARUN)
Tayland
tanıtım kitaplarında en sık kullanılan yapı ve ülkenin en çok bilinen
sembollerinden birisi. Bangkok’un en çok bilinen sembolü olan tapınak Chao
Phraya Nehri’nin batı kıyısında, Grand Palace’ın tam karşısında yer alıyor. Ama
arada nehir var.
Okuduğumuz
notlardan feyz alarak bizde Grand Palace çıkışında nehrin karşısında yer alan
tapınağa gitmek üzere nehre, karşıya geçen teknelere ulaşmak üzere iskeleye
yöneldik. Ama ne merdivenlerle inip çıkılan iskeleye ulaşmak mümkün değildi ne
de bahsi geçen teknelere binmek.
O
nedenle size uzaktan bile olsa resimlerini paylaşamıyorum. Ama merak
ediyorsanız google’den resimlerine bakabilirsiniz.
Zaten
ulaşsak bile tapınakta tırmanma gerektiren aktiviteyi ve yukarıdan nehri
seyretme şansımız olmayacaktı. (teselli)
4.GÜN
CHATUCHAK HAFTA SONU PAZARI
Gene sorunlu bir taksi yolculuğu sonrası
ulaştığımız bu muazzam Pazar yeri gerçekten görmeye ve gezmeye değer. Yüzen
pazara gidemediğimiz için buraya gitmek şart olmuştu. Şehrin en canlı, en
eğlenceli ve renkli yerlerinden biri olan hafta sonu pazarı belki de dünyanın
en büyük ve en popüler sokak pazarıdır
Chatuchak Hafta sonu Pazarında, alışveriş, antika
ve ilginç eşya sevenleri bekleyen 9 binden fazla tezgah var. Cumartesi ve Pazar
günleri 07.00-18.00 arası açık olan pazarı günde 20 bin kişiden fazla kişi
ziyaret ediyormuş. Aklınıza ne gelirse bulabileceğiniz bir yer, ama dediğim
gibi pazarlık şart tabi. Mekan düz olduğundan tekerlekli sandalye için uygun.
Ama Pazar içi koridorlar dar olduğundan gezmek önemli bir sorun. Çok kalabalık
gördüğüm koridorlara girmemeyi tercih ettim. Eşim gezerken ben kesişme
noktalarında (nispeten geniş) onu beklemeyi tercih ettim. Zaten bütün pazarı
gezmek mümkün de değil, gerekli de değil. Maksat o havayı yaşamak.
Eşim biraz alış veriş yaptı, pazarlıkla uygun
fiyata bir şeyler alabildi. Koridor yanlarında suların akması için açılan
kanallarda çoğunlukla ızgaralar olmadığından iki kez tekerleklerim oraya kaydı.
Neyse emektar sandalyeme zarar görmedi. Yardımlarla sandalyeyi çıkarttık. Yani
gezerken çok dikkatli olmak lazım. Eğer önünüzdekiler duruyorsa çaresiz onları
beklemek zorundasınız.
Standart bir hafta sonunda 200 binden fazla ziyaretçiyi ağırlayan pazar
yerinde gezginlerin kaybolmaması için her satış yerine ve sokağa belirli
numaralar verilmiş. Hatta pazar ile ilgili detaylı bir haritasını da asılmış
girişe. Ziyaret Saatleri:
09.00-18.00 (Hafta sonu)
Hemen girişteki dükkandaki resimdeki muhteşem karışımı yemek için önündeki
sıranın uzunluğuna bakmayın, hemen sıraya girin, pişman olmayacaksınız. J
Çarşı İçinde bir tuvalet buldum, engelli bölümü var ama lafta tabi.
Kullanmak çok zor, pis ve dar. Lütfettiler ücret almadılar J Yani genellikle bu tip yerlerde yani umumi tuvaletlerde engelliler
düşünülmüş ama sadece düşünülmüş o kadar. Siz anladınız. İyi tuvaletler sadece
AVM.lerde bulunuyor.
Pazarın
hemen yanında ayni adı taşıyan bir park var. Biraz nefeslenmek için uygun bir
mekan. Pazara gelmişken bir uğrayın derim
GİDEMEDİĞİM YERLER
Vakit yetmediği için
gidemediğim engelliye uygun yerlerle ilgili çeşitli kaynaklardan aldığım bilgiler aşağıdadır. Bu
yerlerin hepsi tekerlekli sandalye için uygundur. Siz vakit bulursanız gidiniz.
Baiyoke Kulesi Görüntüleme Güvertesi
Bangkok
gökyüzüne 997 fit (304 m) ulaşan Baiyoke Kulesi, Tayland'ın en yüksek
binasıdır. Bina, şehrin büyük sokak pazarlarından biri olan Pratunam
Pazarının ortasında yer almaktadır. Kulenin içinde dört yıldızlı Baiyoke
Sky Hotel, 77.ve 85. katlarda mağazalar, restoranlar ve gözlem güverteleri yer
almaktadır. Aşağıdaki şehri ve silüeti görmek için daha iyi bir yer
yoktur. Üst katlara erişim 300 THB (9-10 USD) tutarındadır. Kule ve
seyir güverteleri tekerlekli sandalye erişimine uygundur.Ancak Döner 84. kat da gözlem evinin bir parçasıdır, ancak bu bölüme tekerlekli sandalyeler
erişemez.350 Tayland Bahtı için gözlem evine erişim ve Asya'nın tek meyve
büfesini denemek için bir bilet alacaksınız. En yakın tekerlekli sandalye
erişimine uygun ulaşım, Ratchaprarop Havaalanı Demiryolu Bağlantısı (ARL)
istasyonunda 5 dakikadan daha kısa bir mesafededir. İstasyon asansörler
içerir ve platform ile tren arasındaki boşluk 3 inçten azdır.
Lumphini Parkı
Bangkok
şehrinin en büyük halka açık yeşil alanı olan Lumphini Park, ana iş bölgesinin
merkezinde 142 dönümlük bir arazi üzerinde yer almaktadır. Sayısız gölgeli
ağaç, çimen, yapay bir göl ve 30'dan fazla kuş türü ile park, havanın tadını
çıkarmak için harika bir yerdir. Park boyunca asfalt yolları olan
tekerlekli sandalye kullananlar için çok erişilebilir. Parkın güneybatı
girişinde 1942'de dikilen Kral VI. Rama'nın bir heykeli duruyor.
Bangkok'ta çok az yeşil alan var, ancak Lumphini Park, hareketli Tayland başkentinde açık
havada dinlenmek için harika bir fırsat. Mekan 1920'lerde halka açıldı,
ancak I. Dünya Savaşı'ndan sonra gerçek bir park haline geldi. Lumphini,
çeşmeli yapay bir gölün yanı sıra parkın içinden geçen bakımlı bir
koşu/bisiklet parkuru içeriyor. Patikalar tekerlekli sandalye erişimine
uygundur ve Bangkok'un aktif sakinleri tarafından sürekli kullanılmaktadır.
MRT
metro treniyle parka gelinir ve parkın gerçek girişine (ve Kral Rama Vı'nın
yükselen heykeline) sadece birkaç adım uzaklıktaki Si Lom istasyonunda inilir. Parka Lumphini MRT
istasyonundan da erişebilirsiniz, ancak Si Lom'u kullanmanızı tavsiye
ederim-heykeli kaçırmak istemeyeceksiniz!
Benchasiri
Parkı ve Sukhumvit Yolu
Benchasiri
Parkı, Soi 22 ile 24 arasındaki Sukhumvit Yolu üzerinde 12 dönümlük bir park ve
bahçedir. Kraliçe Sirikit'in 1992'deki 60. doğum günü şerefine inşa edilen
parkta yapay bir göl, çok sayıda çim ve gölgeli banklar bulunuyor. Parkın
her tarafına yayılmış, Taylandlı sanatçıların katkıda bulunduğu on iki heykel
var. Sukhumvit Yolu üzerindeki park girişi, Kralı ve kraliyet ailesini
onurlandıran süs kapılarıyla süslenmiştir. Park yolları ve çimler
tekerlekli sandalye dostudur ve onarımlar Kasım 2014'e kadar
yapılmıştır. Parka gelen ziyaretçiler, Bangkok'un en erişilebilir caddelerinden
biri olan Sukhumvit Yolu boyunca yürüyüş keyfine varacaklar. Kaldırımların
büyük çoğunluğunda kaldırım kesimleri vardır ve kilometre başına ortalama
olarak yalnızca bir ila iki kavşak bu özellikten yoksundur.
Pratunam Pazarı
Chatuchak Hafta Sonu
Pazarı Bangkok'un en tanınmış Pazarı iken, Pratunam şehrin en büyük giyim ve tekstil pazarıdır. Piyasada yaklaşık 4 blok uzunluğunda satılık çok sayıda
ürün vardır. Kapalı kaldırımlara kaldırım kesimleri ile tekerlekli
sandalye ile erişilebilir ve tezgahlara ulaşılması kolaydır.
Birçok isim markası
dahil olmak üzere her türlü kıyafet satışa sunuldu. Yiyecek ve içeceklerin
yanı sıra bir sürü saat, elektronik ve oyuncak bulunmaktadır. Her şey çok
ucuz olduğu belirtilmektedir. Pazarlar, çarşılar ve heyecan verici ve
Pratunam Asya'da bulduğum en erişilebilir pazarlardan biri.
Pazar, Ratchaprarop
ARL istasyonundan bir milin üçte birinden daha azdır – bu nedenle pazarı
Baiyoke Kulesi'nin gözlem güvertesini ziyaret ederek eşleştirmek harika bir
fikirdir.